Nicole Kidman Son Sekiz Yılda 27 Kadın Yönetmenle Çalıştı

Bu yıl Cannes Film Festivali’nin özel davetlilerinden biri, Oscar ödüllü oyuncu Nicole Kidman’dı. Festivalin prestijli yan etkinliklerinden biri haline gelen Kering’in “Women in Motion” (Kadınlar Hareketi) Ödülü, bu kez sinema sektöründeki kadın temsilini desteklemeye yönelik çalışmalarıyla tanınan Kidman’a takdim edildi. Tören, Cannes Film Festivali Başkanı Iris Knobloch, Kering CEO’su François Henri Pinault ve Festival Direktörü Thierry Frémaux’nun ev sahipliğinde, Cannes’ın tarihi meydanı Place de la Castre’de gerçekleşti. Gecede sadece Kidman’ın oyunculuk kariyeri değil, yıllar boyunca kadın yönetmenlere açtığı alan da alkışlarla onurlandırıldı.
Ödül töreni öncesinde Variety’den Angelique Jackson’ın moderatörlüğünde düzenlenen söyleşide izleyici karşısına çıkan Kidman, sektördeki kadınlara nasıl ve neden destek verdiğini içtenlikle paylaştı. Oyunculuk kariyerinde aldığı risklerden, kadın yönetmenlerle olan yaratıcı bağlarına kadar uzanan bir konuşmaydı bu. Ancak en çarpıcı olanı, yıllar önce verdiği bir sözü tutmuş olmasıydı.
Nicole Kidman, 2017 yılında yaptığı bir açıklamada her 18 ayda bir kadın yönetmenle çalışacağına söz vermişti. O günlerde bu hedefin ne kadar gerçekçi olduğunu kestiremediğini söylese de, bu taahhüdü hayata geçirmekte kararlıydı. Bugün dönüp baktığında, aradan geçen sekiz yıl içinde tam 27 kadın yönetmenle çalışmış olması, onun sadece sözle değil, eylemle de öncülük ettiğini gösteriyor.
Kidman, “Kadın yönetmen önerdiğimizde genellikle, ‘Bu onun ilk işi, risk almayalım’ gibi yanıtlar alıyorduk,” diyerek o dönemki direnişi hatırlattı. “Ben de artık dedim ki: ‘Ben bu riski alacağım.’” Bu kararı sadece bir oyuncu olarak değil, yapımcı kimliğiyle de aldı. Çünkü ona göre değişim, yalnızca kamera önünde değil, arkasında da cesaret isteyen bir şeydi.
Nicole Kidman’ın kadın yönetmenlere yaklaşımı yalnızca bir istihdam ilişkisi değil. Onlara yaratıcı süreçte alan açmak, hataya yer bırakmak ve o süreci korumak, onun destek anlayışının merkezinde yer alıyor. “Bu kadınlar için bu tek şans olmamalı,” diyor. “Erkek bir yönetmen başarısız olduğunda ikinci bir şans alıyor ama kadınlar için bu hâlâ bir son gibi algılanıyor. Bu kabul edilemez.”
Kidman için bir projenin başarısı, sadece gişe ya da ödülle ölçülen bir şey değil. Yaratıcı sürecin bütünlüğü, o süreci yöneten kişinin sesini duyurabilmesi ve gerektiğinde risk almasına izin verilmesi de onun için en az sonuç kadar önemli. İşte bu yüzden hem deneyimli hem de genç kadın yönetmenlerle çalışmaya özen gösteriyor.
Söyleşide gündeme gelen bir diğer başlık da yaş ayrımcılığıydı. Kidman, özellikle kadın yönetmenlerin 40’lı yaşlarına geldiklerinde sektörden sessizce dışlandıklarına dikkat çekti:
“20’li yaşlarında başarılı bir film çeken bir kadın yönetmen, 40’lı yaşlarında bir projeye imza atamamışsa, sanki artık anlatacak bir şeyi kalmamış gibi görülüyor. Oysa hâlâ çok güçlü hikâyeleri var. Onlara ikinci, hatta üçüncü şanslar verilmesi gerekiyor.”
Kidman’a göre bu mesele yalnızca bireysel başarılarla aşılabilecek bir sorun değil; sistematik destek gerektiriyor. Sektörün genç, risk almaya istekli ama aynı zamanda deneyimli kadınlara da alan tanıması gerektiğini vurguluyor.
Pek çok kişinin merak ettiği bir soru da şuydu: Bunca yıl bu kadar yönetmenle çalışan Nicole Kidman’ın kendisi kamera arkasına geçmeyi düşünüyor mu? Yanıtı son derece net: “Hayır.”
“Bir projeye yapımcı olarak destek vermek bana daha anlamlı geliyor. Oyuncu olarak bir yönetmene kendimi tamamen teslim etmek hâlâ beni büyülüyor. Beni sen şekillendir diyebilmek… O güven ilişkisi, bu işi neden tutkuyla yaptığımı hep hatırlatıyor,” diyor.
Bu yaklaşım aslında Kidman’ın sektörle kurduğu ilişkiyi çok iyi özetliyor. Onun için bu alan sadece kendini göstermek değil, başkalarına da yer açmak, yeni seslerin çıkmasına alan tanımak demek.
Kidman’ın 2017’de dikkat çektiği gibi, o yıl dünya genelinde en çok gişe yapan filmlerin yalnızca %4’ü kadın yönetmenler tarafından çekilmişti. 2024 itibarıyla bu oran %13.6’ya yükselmiş durumda. Fakat Kidman’a göre bu hâlâ yetersiz: “Daha fazla kadının bu alana girmesi şart. Ama sadece sözle olmaz. Gerçek yatırım, maddi destek ve risk alma cesareti gerekiyor. Kadın yönetmenlere güvenin. Onların arkasında durun.”
Bu sözler, sadece sinema sektörü için değil, yaratıcı endüstrilerin tamamı için geçerli. Nicole Kidman’ın sinemadaki etkisi artık yalnızca oynadığı rollerle değil, açtığı yollarla da ölçülüyor.



