,

Bedelsiz potansiyeline sahip 15 hisse

Yüzde 40 seviyesine yükselen politika faiziyle birlikte Borsa İstanbul’da hisse bazında hareketlerin öne çıkması bekleniyor. Bu nedenle hikayesi ve beklentisi olan hisseler cazip hale geliyor. 3. çeyrek bilançolarının açıklanmasının ardından yatırımcılar, bedelsiz potansiyeli de yakından takip ediyor. Analistler, takip edilebilecek 15 hisseye dikkat çekiyor.

Borsa İstanbul’da önceki haftalarda analistlerin sık sık dile getirdiği 8.000 puan, geçen haftanın en önemli gündem maddesi oldu. Bankacılık sektörü öncülüğünde geçtiğimiz haftaya pozitif bir eğilimle başlayan BIST-100 endeksi, açılışın ardından teknik açıdan önemi yüksek bulunan 8.000 puanın üzerinde arka arkaya kapanışlar yaparak kısa vadeli performans açısından oldukça iyimser bir sinyal verdi. Endeksin hafta boyunca kapanış itibarıyla 8.000 puanın üzerinde kalmasının görünümü iyileştirdiğini belirten analistler, ancak 8.000-8.200 bandında kırılmanın hangi yöne doğru gerçekleşeceğinin özellikle kısa vadeli performans açısından önemli olduğunu düşünüyor. Uzmanlar, bu noktada takip edeceğimiz ilk direnç noktasını 8.200 puan olarak öngörüyor.

Öte yandan politika faizinin yüzde 40 seviyesine yükselmesine paralel genel olarak Borsa İstanbul’da hisse bazında hareketlerin ön plana çıkması bekleniyor. Bu kapsamda da hikayesi ve beklentisi olan hisseler cazip konuma geliyor.

Analistler yılın üçüncü çeyrek bilançolarının açıklanmasının ardından yatırımcılar tarafından bedelsiz potansiyelinin de yakından takip edildiğini hatırlatıyor. Uzmanlar şirkete somut olarak katkı sağlamamasına rağmen, yatırımcı algısına olumlu etkisi nedeniyle bu kapsamda şirket hisselerini temel beklentileri iyi ve fiyatı makul olmak kaydı ile portföylere eklemenin faydalı olabileceğini söylüyor.

Ancak sadece bedelsiz beklentisi ile hele ki yüksek çarpanlardan alış yapmanın riskli ve tehlikeli olacağının altını çizerek rasyonel bir karar olmadığına da dikkat çekiyor. Analistler, bu kapsamda bedelsiz potansiyeli yüksek ve uygun seviyelerde portföylere dahil edilmek üzere 15 hissenin takip edilebileceğini söylüyor.

“GÜÇLÜ BİR YUKARI TREND SÖZKONUSU DEĞİL”

Bu hafta (4 Aralık haftası) yurtiçinde kasım ayı enflasyon verisi, yurtdışında ABD tarım dışı istihdam ve iş gücü verileri, küresel bazda ise hizmet ve imalat PMI verilerinin önemli gündem maddeleri olarak ön plana çıkacağını belirten Ahlatcı Yatırım Hazine Müdürü Arda Coşar; ayrıca yurtiçinde yine para politikasıyla ilgili olası gelişmeler ve yurtdışında FED tarafına dair özellikle tarım dışı istihdam verileriyle oluşan beklenti ve fiyatlamaların takip edileceğini söylüyor. İsrail/Hamas arası görüşmeler ve ateşkes ile ilgili olumlu ya da olumsuz gelişmelerin de gündemde yerini tutacağını hatırlatıyor

Borsa İstanbul’da endeks için beklentisini 7.400 ve 8.600 puan aralığında öngören Coşar, şu an BIST-100 endeksinin 8.000 puan üzerinde tutunmaya çalıştığını da kaydederek “Büyük bir ihtimalle endeks 8.000 üzerinde kalıp 8.500 belki biraz daha üzerine çıkabilir. Yılsonuna kadar 9.000 seviyelerini geçmesini olası görmüyorum. Mevcut durumda güçlü bir yukarı trend söz konusu değil. Merkez Bankası, faizlerin düzeyi, para politikası ile ilgili gelişmeler, yurtdışında FED’e dair artık faiz artırmaz algısı piyasadaki fiyatlamaların ana motoru olacaktır” diyor.

“HİSSE SAYISI ARTAR; FİYATI DÜŞER”

Bedelsiz sermaye artışında yatırımcıların ellerindeki hisse sayısının artacağını ancak hisse fiyatının aynı oranda düşeceğini de dile getiren Coşar, “Mesela bir yatırımcının elinde 2 TL’den 100 adet hisse varsa ve yüzde 100 sermaye artırımı yapılırsa hisse sayısı 200 adede çıkarken, hisse fiyatı 1 TL’ye indirilir ve yatırımcının elinde 200 TL değerinde hisse olur; getiride ise bir değişiklik olmaz. Buna karşın bedelli sermaye artışında yatırımcının elindeki hisse sayısında artış olur, ama bunun için yatırımcının şirkete sermaye katması yani para ödemesi gereklidir. Bedelsiz sermaye artırımı yatırımcılar tarafından genellikle olumlu karşılanırken, bedelli sermaye artışı olumsuz karşılanır ve satışlara neden olur. Diğer bir deyişle bedelli sermaye artışı yatırımcılar tarafından pek sevilmez. Bir de bedelli sermaye artışının neden yapılacağı da önemlidir. Yeni yatırımlar için mi, borçları kapatmak için mi şirketi yüzdürebilmek için mi? Bu sorunun cevabı da önemlidir” diyor.

“ÇOĞU ZAMAN HİSSE FİYATINI OLUMLU ETKİLER”

Şirketin bedelsiz sermaye artırmasını; öz kaynaklarda başka kalemlerde bulunan varlığın ödenmiş sermayeye aktarılması olarak özetleyen Coşar; şirkete para girişi çıkışı olmayacağının özellikle altını çiziyor. Nötr bir durum olmasına rağmen yatırımcılar tarafından oldukça olumlu algılandığını da hatırlatarak şu değerlendirmeyi yapıyor:

“Toplam değer değişmese de ellerindeki hisse sayısının artması, piyasa değeri değişmemesine rağmen hisse fiyatının düşmesi, ya da şirket yönetiminin iyi bir şey yaptığına dair algı çoğu zaman bedelsiz sermaye artırım kararı alan şirketin hisse fiyatını olumlu etkiler. Somut olarak fayda sağlayan bir durum değildir. Ancak bedelli sermaye artırımı gibi yatırımcıdan para çıkışına sebep olan bir durumda değildir. Bu nedenle bedelsiz sermaye artırımının yatırımcı algısı ile alakalı olduğunu düşünüyorum.”

Coşar, şirkete somut olarak katkı sağlamamasına rağmen, yatırımcı algısına olumlu etkisi nedeni ile bedelsiz potansiyeli olan şirketleri temel beklentileri iyi ve fiyatı makul olmak kaydı ile portföylere eklemenin faydalı olabileceğini söylüyor.

Ancak sadece bedelsiz beklentisi ile hele ki yüksek çarpanlardan alış yapmanın riskli ve tehlikeli olacağının altını çizerek rasyonel bir karar olmadığını da hatırlatıyor.

Ayrıca mevcut enflasyon nedeni ile şirketin ödenmiş sermayesi, sabit kalırken, diğer kalemler arttığı için şirketlerin önemli bir bölümünün bedelsiz potansiyelinin yükseldiğine de dikkat çekiyor.

Coşar bedelsiz miktarının; şirketin Sermaye Piyasası Kurulu’na sermaye artırımı başvurusunda bulunması ve Kurulu’nun da bu talebi onaylaması ile kesinleştiğini de hatırlatıyor.

Coşar bu kapsamda bedelsiz potansiyeli yüksek ve uygun seviyelerde portföylere dahil edilmek üzere Pegasus, THY, Coca Cola İçecek, Doğuş Otomotiv, Ford Otosan, TAV Holding, Anadolu Grubu Holding, Koç Holding, Türk Traktör, Sabancı Holding, Anadolu Efes, Garanti BBVA, BİM, Migros ve Akçansa hisselerinin takip edilebileceğini söylüyor.

“COCA COLA’YI MODEL PORTFÖYÜMÜZE EKLİYORUZ”

Tacirler Yatırım araştırma departmanı geçen hafta Coca Cola İçecek hisselerini model portföyüne eklediğini açıkladı.

Coca-Cola İçecek için hedef fiyatını, güçlü performans ve büyüme hedefleri doğrultusunda pay başına 672,00 TL olarak yenileyen Tacirler Yatırım araştırma departmanı yetkilileri, 12 aylık hedef fiyat yüzde 66 getiri potansiyeline işaret ederken, ‘AL’ tavsiyesini sürdürdüğünü belirtti.

Değerleme ana katalizörlerini; yüksek gıda enflasyonu ve güçlü iç pazar talebi, efektif büyüme stratejisi ile yeni pazar kazanımları, ihracat satış hacimlerinde güçlü görünüm ve güçlü operasyonel büyüme ile iyileşen karlılık marjları olarak sıralayan Tacirler Yatırım araştırma departmanı analistleri, konu ile ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:

“2023T dönemi tahminlerimizde Coca Cola İçecek 6.0 FD/FAVÖK ve 11.3 F/K, 2024T dönemi tahminlerimizde ise 3.4 FD/FAVÖK ve 5.8 F/K çarpanından işlem görmektedir. Değerlememizdeki ana katalizörleri de dikkate alarak Coca Cola İçek hissesini yüzde 20 ağırlıkla model portföyümüze dahil ediyoruz. Migros’u çok beğenmeye ve model portföyümüzde en yüksek ağırlıkla tutmaya devam ederken, yeni bir şirket eklenmesi nedeniyle model portföy aritmatiği gereği ağırlığını yüzde 30’dan yüzde 25’e düşürüyoruz. Öte yandan model portföyümüzde yer alan Lider Faktoring ve DESA için güçlü beklentilerimiz devam etmekle birlikte yeni bir şirketin modelimize dahil olması nedeniyle portföydeki ağırlıklarını düşürüyoruz. Ayrıca model portföyün aritmetiği ve BIST-100 endeksi dışındaki hisse ağırlığını uzun vadeli yüksek oranda taşımak istemediğimiz için de portföy ağırlığında güncellemeye gidiyoruz. Bu kapsamda Migros’un model portföydeki ağırlığını yüzde 30’dan, yüzde 25’e, Lider Faktoring’in model portföydeki ağırlığını yüzde 15’ten, yüzde 7.5’e, Desa’nın model portföydeki ağırlığını yüzde 15’ten, yüzde 7.5’e revize ediyoruz.

Tüpraş Rafineri marjları geçtiğimiz yıl yaşanan olağandışı yükselişe kıyaslaya geri çekilse de, hala tarihsel ortalamalarının yeterince üzerinde seyretmesi ve rafineri marjlarındaki geri çekilmenin beklenilenden daha yavaş olabileceğini düşündüğümüz için Tüpraş’ı yüzde 20 ağırlıkla model portföyümüzde tutmaya devam ediyoruz.”

BEDELSİZ HİSSE NEDİR?

Yılın üçüncü çeyrek bilançolarının açıklanmasını takiben şirket hisselerinde bedelsiz potansiyelinin yakından takip edildiğini kaydeden Ahlatcı Yatırım Hazine Müdürü Arda Coşar, “Bedelsiz potansiyeli olması demek, bedelsiz hisse dağıtımı yapacağı anlamına gelmez” diyerek, şunları söylüyor:

“Bedelsiz sermaye artırımı; şirketin ödenmiş sermayesini herhangi bir dış kaynak kullanmadan, ortaklardan da sermaye talep etmeden, kendi iç kaynakları ile artırmasıdır. Öz kaynaklar tablosunda geçmiş dönem kârları, yedek akçeler vs kalemlerde birikmiş miktarlar, ödenmiş sermayeye aktarılır ve ödenmiş sermaye artar. Ancak şirkete bir para girişi ya da para çıkışı yoktur. Ya da bir finansman kaynağı bulunmuş veya öz sermayede değişim söz konusu değildir. Hissenin bedelsiz potansiyeli şirket öz kaynaklarının ödenmiş sermayesine bölünmesi ile elde edilir. Şirket öz kaynakları ödenmiş sermayesine göre ne kadar büyükse o kadar fazla bedelsiz potansiyeli var demektir. Ancak bedelsiz potansiyeli olması demek te bedelsiz hisse dağıtımı yapacağı anlamına gelmez. Bu şirket yönetimi ile ilgili bir karardır.”

 

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir