Her şey güzel tek eksik wifi
Avrupa yakasında oturan için Anadolu yakasına geçmek korkulu rüyadır… Köprüyü geçmek hep gözümde büyümüştür. İstanbul’un trafiği nedeniyle mecbur kalmadığım sürece Anadolu yakasına geçmemeğe özen gösteririm.
Anadolu yakasının en sevdiğim yeri yeşillikler içindeki upuzun sahili.
Yazın keyifli, kışında keyifli.
Burada yürürken kendimi başka bir şehirde hatta ‘abartı değil’ Avrupa’da bir şehirde gibi hissediyorum.
Şehir karmaşasından kaçanlar için bir vaha…
1 ay içinde iki defa sahilde yürüme fırsatı buldum. Beltur’un kafeleri ile ilk defa temasım bu yürüyüşler sayesinde oldu. Düzenli ve temiz. Farklı damaklara hitap edecek kadar çok çeşit var. Bende beş peynirli sandviç ve çay aldım. Yeşilik içinden denizi seyrederek geç kahvaltımı yaptım. Bilgisayarım yanımdaydı. Hafta arasının sakinliği, serin hava ve denize karşı biraz çalışayım dedim. Beltur personeline wifi varmı diye sordum ama malesef dediler. Bende cep telefonumdan mobil erişim noktasını açtım işime koyuldum.
Starbucks gibi kafelerdeki gibi Beltur’da internet sağlasa desem çok mu abartmış olurum.
Haftasonu çok kalabalık olur ama sadece hafta arası wifi sağlansa nasıl olur.
Benim gibi ofis ortamından kaçanlar için açık hava çalışmak nede güzel olur değil mi?
Bakireler Anıtı artık deniz ile buluşsun
İstanbul Maltepe’deki Süreyya Plajı’nda denizin içinde bulunan Bakireler Anıtı, sahil yolunun doldurulmasından sonra zorunlu olarak karada kaldı. 1953’te yanından tekneler geçen Bakireler Anıtı’nın bir yanı şimdilerde otopark. Geçen yıllarda içindeki Venüs heykeli de kaybolan anıtın içler acısı hali bir süredir devam etmekte. Maltepe’nin sembolünü artık denizle buluşsa çok güzel olur. Maltepe Belediye Başkanına buradan seslenelim. Bakireler Anıtı’nı denizle buluştur başkan…
Kabahatler kanunu yürüklükte mi?
İstanbul’da veya başka şehirlerde park yeri tutmak ve özelleştirme adetimizden vaz geçmiyoruz. Motosiklet, bir eşya, tabela, kuka ile bazen de zincirle park yerini özelleştiriyor. Sürekli vatandaş ve esnaf arasında bir sinir harbi ve fiziksel kavgalar yaşanmakta.
“Kırık cam teorisi”
Sorunu çözmediğiniz zaman sorun çığ gibi büyüyüp devam ediyor. Sorun nasıl çözülür gelince “Şehirde Yaşam” diye yıllar önce bir projem vardı. Eski nesli düzeltemeyiz ama yeni nesle okulda bunu öğretebiliriz. Eski neslin terbiyesi kesilecek para cezası ile olur.
Benimde oturduğum Şişli Belediyesi’ne bir çok defa şikayet etmeme rağmen sorunu çözemedik. Eski Belediye Başkanı Muammer Keskin’e bana 20 dakika ver bu sorun ortadan kalkar demiştim. İlk önce tüm esnaf ve vatandaş uyarılır sonra yol ve kaldırımları işgal eden konut ve iş yeri sahiplerine ceza kesilir. Ve sorun bir kaç aya kalmaz çözülür. Sakın korkmayın seçim kaybetmezsiniz. Hayat düzene girince sizi daha da çok sevecek ve benimseyecekler. Cezasızlık algısı tüm hayatımızı mahvediyor. Hadi başkan şimdi top sende…